Menemen’de yaşanan Cumhuriyet rejimi karşıtı gerici ayaklanmanın bastırılmasında şehit düşen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ile Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ın şehit edilmesinin 93.yılında bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Menemen’de yaşanan Cumhuriyet rejimi karşıtı gerici ayaklanmanın bastırılmasında şehit düşen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ile Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ın şehit edilmesinin 93.yılında bir kez daha saygıyla anıyoruz.

23 Aralık 1930’da, hem gericiliğin ne kadar tehlikeli olabileceğinin, hem de ne kadar tehlikeli olsa da bu topraklar üzerinde aydınlığın her zaman nasıl galip geleceğinin tarihi olarak toplumsal belleğimizdeki yerini almıştır.

Asteğmen Kubilay’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkma kararlılığı, bugün laik cumhuriyet ile ulusal birliğimizi koruma ve savunma kararlılığımızın da temel harcıdır.

Cumhuriyet’e ve Atatürk devrimlerine inanmış Mustafa Fehmi Kubilay, yobazların saldırısına karşı canını siper etmiştir.

 Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Ulusal Kurtuluş Savaşımızın zafere ulaştırılması ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti her dönemde gericilerin, irtica yanlılarının ve ayrılıkçıların hedefi olmuştur.

Menemen Olayı, gericilerin gerçek yüzünü ilk gösterdiği hadiselerden de olsa, maalesef son olmamıştır. Türkiye Cumhuriyet'inin tarihi ne yazık ki yobazların kalkışmalarıyla doludur. Her dönemde Cumhuriyet’i yıkmayı, toplumumuzun Cumhuriyet döneminde elde ettiği çağdaş kazanımları yok etmeyi amaçlayan oluşumlar ortaya çıkmıştır. Kubilay olayı başta olmak üzere; Cumhuriyet dönemi boyunca yaşanılan dinci, yobaz ve gerici hareketler Türkiye Cumhuriyeti’ne zarar vermiş çok sayıda aydını katletmiştir.

93 yıl önce Menemen’de yaşanan olaydan on yıllar sonra da laik Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Devrimini savunan Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi, Turan Dursun gibi nice laik Cumhuriyetten yana birçok aydınımız katledilmiştir.

Cumhuriyete dönük her dönem gerici girişimler dün olduğu gibi bugün de olmuştur. Gerici yapıların birinci amaçları, toplumun harcı konumundaki Atatürkçü düşünceyi yok etmek, Atatürk ve O’na ait değerlerden en ufak bir iz dahi bırakmamaktır.

Kamu çalışanları ve halkımız, bağnaz düşüncelerin, kişi, toplum ve devlet yaşamını etkilememesi için duyarlı olmalı, Türkiye Cumhuriyeti'nin hedeflerini gerçekleştirmesi yolunda ilerici atılımları ilk günkü bilinçle sürdürmelidir. 

Bilimle donatılmış, Atatürk ilke ve inkılâplarını kendine rehber edinmiş, demokrasiye inanmış bilinçli ve örgütlü yurttaşlar Türkiye Cumhuriyetini sonsuza kadar yaşatabilir.
Devrim şehidimiz Kubilay’ı, şükranla ve minnetle anıyor, huzurunda saygıyla eğiliyoruz.